- yürüyen
- walking
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
yürüyen merdiven — is. Basamakları sürekli olarak dönen bir düzenek üzerine yerleştirilmiş, elektrikle çalışan merdiven … Çağatay Osmanlı Sözlük
acele yürüyen yolda kalır — iş yaparken acele eden şaşırır, işini bitiremez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
DÂBBE — Yürüyen mahluk. Debelenen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
serv -i revân — [ ناور وﺮﺱ ] 1. yürüyen servi. 2. yürüyen servi boylu güzel … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
AHESTE-REV — f. Aheste âheste yürüyen, acelesiz, yavaş yavaş yürüyen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ATEŞ-HİRÂM — f. Süratle yürüyen, hızlı yürüyen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ÇABÜK-HIRÂMÂN — f. Sür atli yürüyen. Çabuk yürüyen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
acele — sf., Ar. ˁacele 1) Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi 2) zf. Vakit geçirmeden, tez olarak Acele bir karar vermek ihtiyacındayım. P. Safa 3) is. Çabuk davranma Birleşik Sözler acele posta Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller acele etmek acele ile… … Çağatay Osmanlı Sözlük
apışak — sf., ğı, hlk. Bacaklarını açarak yürüyen, ayrık bacaklı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayı — is., hay. b. 1) Memelilerin etobur takımından, beş parmaklı, tabanlarına basarak yürüyen, yurdumuzda boz türü bulunan, iri gövdeli hayvan (Ursus arctos) 2) ünl. Kaba saba olan insanlar için kullanılan bir seslenme sözü Birleşik Sözler ayıbacağı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çift kol — is., ask. Aynı yönde ilerleyen, duran veya yürüyen birliklerden ve araçlardan oluşan yan yana iki kol … Çağatay Osmanlı Sözlük